What do you think?
Rate this book
140 pages, Paperback
First published January 1, 1982
Dinleme Başını (43)
Karşı masadan çağırdılar, buyrun dediler
Keyfim yok dedim bağışlayın, başımı dinleyeceğim biraz
Sen misin diyen, bir curcunadır koptu
Ne kalabalık, ne kalabalıkmış yarab başım!
Bunca ayıp, bunca kayıp, bunca ölüm!
Attım kendimi dışarı, karıştım Şarlo’nun yalnızlığına
Uçuyorum şimdi Barbaros Bulvarı’ndan aşağı
Üstümde insanlar, ne güzel, ve ayaklarımın altında deniz!
Sana da söylüyorum hep, Teo,
Başını dinleyeceğine, al başını git uçmağa!
Gidip Gelme (23)
...
Beyler gayrı beni sarı defterinizden silin
Nem varsa definem ipim kefenim
Hepsi sizin hepsi sizin, hapsinizin.
Yeter ki beni bir genel afla başınızdan defedin
Ve defleriyle çalparalarıyla gümüş sürülerinin
Bu dif gibi cesedi Kanal`ın döllüğüne defnedin
Kulaklarınızı çınlatırım ordan
Isırırım gözlerinizi
Geri dönen bir hecetaşı gibi geceden
Heceleyerek kendi kitâbesini
Unutmuş bildiği ne varsa önceden
…
Serçeleme (18)
Çok oldunuz be serçeler
Kapatırım şimdi kapıyı
Dedim
Dinlemediler beni
Ben de kapatmadım kapıyı
Varsın dinlemesinler
Lapacı (25)
...
Anamın hanımelleriyle pişirdiği
Akpak ve onun elleriyle sıcak
Bir tabak lapa olsa
Anamın pişirdiği
Bir tabak lapa
Lapa…
Olmayacak da olsa
Ne güzel dua
Herze (49)
Bir yılan düştü vapurda yanıma
Sarıldım denize
Gözlerim Doluyor (125)
...
Sağ ilerde bir çam, çam değil ihvandan bir can
Dalları kök, kökleri dal
Dalıp dalıp çıkıyor derinlerden
Bir yaprak ılıcası sanki
Gözlerim doluyor
...
Şu sanatoryumda kimsesiz ölen Hayalet Oğuz
Çeviri yapıyor hâlâ
İlerinin dünyasından Türkçeye
Perşembe Pazarı’ndan kopup gelmiş çırakların çığrışlarıyla
Su atarlarken birbirlerine
Gözlerim doluyor
Gözlerim doluyor
Ama ağlamıyorum
Çünkü kirpiklerimden inen her yaş
Mermer bir hançer olacak yarın
Marmaraya saplanmış
Sonra, varsın saplansın deyip
İnadına ağlıyorum