What do you think?
Rate this book
110 pages, Paperback
First published January 1, 1920
Papalagi denince beyazlar ya da
Yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü
sözcüğüne çevrilirse göğü delen
anlamına gelir.
Samoa'ya ilk misyoner bir yelkenliyle
gelmişti.
Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir
delik olarak gördüler, beyaz adamın
içinden çıkıp kendilerine geldiği bir
delik.
O, göğü delip geçmişti.
bu kadar çok parayı ne yapacaksın diye soracak olsan, bu dünyada giyinmekten, açlığını ve susuzluğunu bastırmaktan başka ne istersin desen, söyleyecek söz bulamaz ya da 'daha çok para istiyorum, daha çok, daha çok' der
hastadır o, kaçıktır. ruhunu “yuvarlak metal ve ağır kağıda” adamıştır. hiçbir şeyle yetinmez, gözü doymak bilmez. "kimseye kötülük etmeden, haksızlık yapmadan geldiğim gibi göçüp gideyim şu dünyadan” diye düşünmez. başkalarının gücünü sömürüp kendi işlerinde kullandığı için ne başı ağrır ne de uykusu kaçar.