Hakkâri'de Bir Mevsim Quotes
3,146 ratings, 4.46 average rating, 285 reviews
Hakkâri'de Bir Mevsim Quotes
Showing 1-24 of 24
“Dayanırdan, dayanmasını bilirsen, ama nasıl olsa dayanacaksın, insanoğlusun, kendin söyledin, insanoğlu, düşün bir, kimler nelere dayanmadı, dayanacaksın ve yeni bir kişilik yaratacaksın.
Nasıl? diye sordu bir ses.
Kendine bir iş edinerek, diye cevap verdi bir başka ses.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Nasıl? diye sordu bir ses.
Kendine bir iş edinerek, diye cevap verdi bir başka ses.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Kitapları da dostlarını seçer gibi seçmeli kişi, öyle değil mi?”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Bir gece daha
Söylenmek istenen söylenemeyen
gırtlakta takılıp
kalan
boğuk
bir hece daha.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Söylenmek istenen söylenemeyen
gırtlakta takılıp
kalan
boğuk
bir hece daha.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Kurallar içinde bulamaz insan kendini, bunu çoktan anladım.
Aklın kuralları içinde bulamaz, bunu burda anladım.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Aklın kuralları içinde bulamaz, bunu burda anladım.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Doğan günle birlikte gereği düşünüldü. Yaşamak, yaşamayı sürdürebilmek için kişiliğini bulmak zorundasın.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Burada ancak var olmayanı, ama var olması gerekeni yaratarak karşı koyabilirsin.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“İnsanlar ölmesin demiyorum
İstediğim ölümsüzlük değil
Ne kendim, ne başkaları için
İstediğim, çocuklar ölmesin”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
İstediğim ölümsüzlük değil
Ne kendim, ne başkaları için
İstediğim, çocuklar ölmesin”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Ve o an, içimde yazmak isteğini duydum.
Yazmak... Kime? Neyi?
Hep bilinmeyene yazılmaz mı?”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Yazmak... Kime? Neyi?
Hep bilinmeyene yazılmaz mı?”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“İnsan bildiği ya da bildiğini sandığı bir dilde yazılmış birçok kitabı da anlamayabilir, öyle değil mi?”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Alaaddin geliyor. Gece
Hoca, benim kardeş hasta, diyor.
Nesi var? diyorum.
Ateşi var çok, diyor. Ölecek.
İlaç vereyim mi? diyorum.
Hayır, portakal ver, diyor.
Portakal yememiştir hiç.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Hoca, benim kardeş hasta, diyor.
Nesi var? diyorum.
Ateşi var çok, diyor. Ölecek.
İlaç vereyim mi? diyorum.
Hayır, portakal ver, diyor.
Portakal yememiştir hiç.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“..Burada hayat bu, dedi, dedi.
Burda hayat bu.
Çaresiz.
...Burda bir başka hayat da olmalı.
Onu arayalım.
Hadi kalk.
Onu bulalım.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Burda hayat bu.
Çaresiz.
...Burda bir başka hayat da olmalı.
Onu arayalım.
Hadi kalk.
Onu bulalım.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Yolcu, bir gün yolunu yitirirsen, artık eski yolunu bulmaya çalışma, yeni bir yol ara kendine.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“.., en büyük, en korkunç itiraf, bir işkence altında yapılan itiraf değildir, (çünkü işkence altındaki gerçek bir itiraf değildir) insanın kendi kendine, artık dayanamayıp yaptığı itiraftır.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Burda kalacak olan sizlersiniz.
Burda yaşayacak olan sizlersiniz .
Sizler, karın üstünde yalınayak yürüyüp ölmeyenlerdensiniz.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Burda yaşayacak olan sizlersiniz .
Sizler, karın üstünde yalınayak yürüyüp ölmeyenlerdensiniz.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Benim size bütün bir kış söylediklerimin büyük bir çoğunluğu da yalandı. Ama şimdi söyleyeceklerim gerçek:
Yavrularım, insanlar üç aylık bebekken, nedeni bilinmeyen
hastalıklardan ölmeden de yaşayabilirler.
Cüzzam, trahom bir alınyazısı değildir.
Hiçbir şey alınyazısı değildir, yavrularım.
Bu kadar.
Benim söyleyeceğim gerçek de bu kadar işte.
Hadi bakalım, dersimiz bitti dağılın.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Yavrularım, insanlar üç aylık bebekken, nedeni bilinmeyen
hastalıklardan ölmeden de yaşayabilirler.
Cüzzam, trahom bir alınyazısı değildir.
Hiçbir şey alınyazısı değildir, yavrularım.
Bu kadar.
Benim söyleyeceğim gerçek de bu kadar işte.
Hadi bakalım, dersimiz bitti dağılın.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Yalnızdım.
İçimden büyüyen boşluğun içinde yalnızdım.
Mide bulantım içinde yalnızdım.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
İçimden büyüyen boşluğun içinde yalnızdım.
Mide bulantım içinde yalnızdım.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Oy ölüm
Yaşamın bir parçasısın kabul
Ama son bir parçası
Oy ölüm
Sevdiğimin korkususun
Ama en korkunç korkusu
Yatakta bul onu
Dağlarda değil
Kaya diplerinde gizlenirken değil
Sınırlarda değil
Ve kurşunlan değil
Benim yanımda uyurken değil
Benden sonra bul onu
Ki ben görmeyeyim öldüğünü
Oy ölüm
Can düşmanım
Ne kadar kısa yaşıyoruz
Ne uzun ölüyoruz
Oy ölüm
Sen de ölesin
Oy ölüm
Sen olmazsan
Yaşam olmazmış
Oy ölüm
Olmaz olasın
Oy ölüm
Sen de ölesin”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Yaşamın bir parçasısın kabul
Ama son bir parçası
Oy ölüm
Sevdiğimin korkususun
Ama en korkunç korkusu
Yatakta bul onu
Dağlarda değil
Kaya diplerinde gizlenirken değil
Sınırlarda değil
Ve kurşunlan değil
Benim yanımda uyurken değil
Benden sonra bul onu
Ki ben görmeyeyim öldüğünü
Oy ölüm
Can düşmanım
Ne kadar kısa yaşıyoruz
Ne uzun ölüyoruz
Oy ölüm
Sen de ölesin
Oy ölüm
Sen olmazsan
Yaşam olmazmış
Oy ölüm
Olmaz olasın
Oy ölüm
Sen de ölesin”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“(Mutluluk soruların bittiği yerde başlıyor olmalı. Öyle mi?)”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Belki bir gün sen de yazacaksın
yaşadıklarını, düşlerini, korkularını
yaşadığın sözcükleri.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
yaşadıklarını, düşlerini, korkularını
yaşadığın sözcükleri.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Bir soru sorarsa kişi, yatmadan önce, herhangi bir soru, anlamsız bir ''Tanrım saat kaç?" da olsa bu, rahat bir uyku çekebilir mi?”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Yoksa, dedim, bilmediğim dilden bir kitap okumanın bir anlamı yok, öyle değil mi? Dudaklarındaki gülüş yitmişti. Ama gözleri gülüyordu daha. Öyle, dedi. ”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Nicedir burda kendimi arıyorum, kapısının önünde, kapısını açıp evine girmek için karanlıkta yitirdiği anahtarını arayıp bulamayan, çıldıran, kapısını kıramayan, bir çaresiz, bir garip kişi gibi, burda, garip, tanımadığım insanların arasında. Öleyim. Kendimi ararken, onları/başkalarını/ başka insanları buluyorum.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
― Hakkâri'de Bir Mevsim
“Tanrım! herkes tanıyor beni bu kentte.
Ya da herkes herkesi tanıyor.
Ben Hariç.
Kendi dahil, kimseyi tanımayan ben hariç.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim
Ya da herkes herkesi tanıyor.
Ben Hariç.
Kendi dahil, kimseyi tanımayan ben hariç.”
― Hakkâri'de Bir Mevsim