,

Tutku Quotes

Quotes tagged as "tutku" Showing 1-16 of 16
Johann Wolfgang von Goethe
“Ah siz akıllı insanlar! Tutku! Sarhoşluk! Delilik! Empati kurmadan, orada öyle rahat rahat oturun, alkoliği eleştirin, aklını kaçırmıştan nefret edin, bir rahip gibi yanından geçip gidin ve sizi onlardan biri yapmadığı için Ferisi gibi Tanrı'ya şükredin. Ben birçok kez sarhoş oldum, tutkularım delilikten hiç uzak değildi, her ikisinden de pişman değilim: Zira olanaksız görünen önemli şeyler yapan ve eskiden beri alkolik ve deli diye damgalanan tüm sıra dışı insanları kendi ölçülerimle anlamayı öğrendim.
Ama az çok özgür, soylu, beklenmedik bir iş yapan hemen hemen herkesin arkasından şöyle söylendiğini duymak, sıradan yaşamda bile katlanılmazdır: 'Bu insan alkolik, bu insan deli!' Utanın siz ayıklar! Utanın siz akıllılar!”
Johann Wolfgang von Goethe, The Sorrows of Young Werther

Ozan Önen
“Canım insan çekiyor: Yan çizmeyen. Dolaysız. Güzel şeylere iştahı kabarık. Hevesini, tutkusunu yitirmemiş. Dünyayı seninle yeni baştan tasarlamaya aday... Deneyime açık. Boğmayan ama isteyen... Yeni fikirlerle ayağa kalkan, mızmızlanmayan ve laçkalaşmayan... Dedikodusuz, yalansız, çekiştirmesiz, seni bütünleyen, seninle bütünlenebilen.”
Ozan Önen, Babam Beni Şahdamarımdan Öptü

Ugo Foscolo
“Tutkulu insanlara zayıf insanlarmış gibi davrananlar, ateşlenip yatağa düşmüş hastaya deliymiş gibi davranan doktora benzerler.”
Ugo Foscolo, Last Letters of Jacopo Ortis

Ugo Foscolo
“Eğer felaketler yaşam yükümüzü ağırlaştırırsa, onu bir başka mutsuzla paylaşmaya koşarız. O da, gözyaşlarına tutsak olmuş tek kişi olmadığını anlayarak avunur. Ama yaşamımızı bir anlık bir mutluluk bile aydınlatsa, bu şansımızın paylaşınca azalacağından korkarak, hemen içimize kapanırız ya da gururumuz bu zaferin tadını çıkarmamızı öğütler. Ayrıca, üzücü ya da mutluluk verici olsun, tutkusunu tüm ayrıntılarıyla betimleyebilen kişi, bu tutkuyu çok daha az duyumsar.”
Ugo Foscolo, Last Letters of Jacopo Ortis

Roald Dahl
“Çocuklara okur olmayı ve kitaplardan korkmak yerine, onlarla ilişki kurmayı öğretmek benim için bir tutku. Kitaplar göz korkutmamalı; kitaplar eğlenceli, heyecanlı ve muhteşem olmalı. Bir okur olmayı öğrenmek müthiş bir kazançtır.”
Roald Dahl

Ömer Alkan
“çünkü yitmek üzereyiz
giderayak benim diyeceğiz her hücreye
çünkü düştük düşeceğiz derken mermerde kısılacağız
diretmeksizin, çekince belirtmeksizin sunalım
çünkü öldük demeye bile fırsat bulamayacağız...”
Ömer Alkan, Kan

Fyodor Dostoevsky
“İnsan aklı, algılaması, tutkuların tutsağı oluyor çoğu kez.”
Fyodor Dostoyevsky, Crime and Punishment

Sevim Ak
“Kim bu kemana sevgiyle sarılır, okşaya okşaya çalarsa, başarı peşini bırakmaz. Keman, berrak, pürüzsüz bir sesle konuşur. Kemanı ne kadar çok konuşturursan o kadar başarılı olursun.”
Sevim Ak, Vanilya Kokulu Mektuplar

Celâl Üster
“...Anlaşılan kadın da onun gibi tutkulu biriydi ve tutkulu insanlar hemen anlarlar birbirlerini...”
Celâl Üster, Kısa Öykünün Büyük Ustaları

Ömer Alkan
“bu kadar acı ve çoğunun yaptığı
ekmek kurusu basmak yaraya ve yatışmak
bilir misin sen yüceyle atışmak kadar karasını
bilir misin tüy kadar hafifken nedir toprağa bağlanmak”
Ömer Alkan, Kan

Mehmet Murat ildan
“Eğer yeteneklerinin epey ötesinde bir hırsın varsa, o zaman küçük uçağına büyük bir kanat takmışsın demektir!”
Mehmet Murat ildan

Ozan Önen
“Yol, evimdir benim. Yoldayken tüm dertlerim pul olur ama yeni dertler de edinirim. Çünkü 'dert' güzel kelimedir lügatimde: 'Bir derdim var' dedin mi; bu, 'bir sıkıntım var' demekten farklı manaya gelir. Bir derdim var demek, benim lügatimde 'Bir inadım, iştahım, heyecanım, hevesim, hikâyem, arayışım var' demektir. Tutkum capcanlı demektir. Amacım var; sorularım, aradığım yanıtlarım, varacağım şehirlerim, gerçekleştireceğim hayallerim, öğreneceğim yepyeni şeyler, önümde yeni keşifler, yeni bir hayat var demektir. Tadına bakacaklarım, koklayacaklarım, içime çekeceklerim... İlham alacaklarım... Dinleyeceklerim, dokunacaklarım, bağrıma basacaklarım... Uzaklaşacağım ve kavuşacağım bir şeyler...”
Ozan Önen, Babam Beni Şahdamarımdan Öptü

Ozan Önen
“Bugün, birkaç duble ilkbahar içip kırlarda volta attım... Aramızdaki şehirleri çıkardım, mesafelerden kurtuldum. Çıngar çıkardım takvimler arası. Kelimelere gelişine vurdum. Yırttım attım haritaları, anayasaları. Seninle bin kez daha dağıldım sayfalar üstü, cemreler sonrası, adalar arası... Seni var ya, seksen milyonlarca kez öptüm saydım. Cıvıl cıvıl bir şehir akşamının sokaklarında buldum kendimi... Çiçekli bir baharın koynundan taştım. Çıplak ayaklarından öptüm say seni: Geldim, sokuldum, koltuk altından öptüm seni... Gülen gözlerinden bin kere öptüm. İçim ilkbahar sabahı, dışım yaz gecesi... 'Florebo cuocumque ferar' diyor bilgenin biri: 'Taşındığım her yerde çiçek açacağım' demiş yani. Yürüdüğüm her yerde çiçek açtım bugün... Ben bugün, ilkbaharın kendisi oldum. Bilmem, senin bundan haberin var mı?”
Ozan Önen

Mehmet Murat ildan
“Kıyıdaki dalgalara bir bak! Kıyıya ulaşana kadar tutkuludurlar ve sonra tutku sona erer! Hedefe ulaştığında, seni hedefe götüren güçlü ateş de söner!”
Mehmet Murat ildan

Adalet Ağaoğlu
“Tutku nedir, bilmez misiniz siz be! Aile, toplum, vatan... Tutku soyut olunca kolay. Tutkunun bir adı, soyadı, elle tutulur bir gövdesi olmadı mı kolay. O zaman sahip çıkmak da, sahiplikten caymak da kolay. Teni tenine değen bir gövdesi olunca ise...”
Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi
tags: tutku

Kılıç Arslantürk
“Gerçek mutluluk böyle bir şeydi demek. Yaptığın işle yekvücut olduğun, kalbinin şevkle çarptığı, zamanın akmayı bıraktığını hissettiğin, etrafını çevreleyen başka her şeyin var olmaktan silindiği o sonsuz ab-ı hayat... Saatlerce olduğuna yemin edebileceğin fakat gerçekte birkaç saniye süren, hiç uyanmak istemediğin o tatlı rüya…”
Kılıç Arslantürk, Küçük Antika Dükkânı